Uysal Kız & Son Ada - İki Kitap Storytel İncelemesi
- Madam Kırmızı
- 3 Eyl 2020
- 2 dakikada okunur

Genel Bakış
Yazar: Fyodor Dostoyevski
Seslendiren: Tolga Korkut
Süre: 2 Saat 6 Dakika
Yayınevi: Notos Kitap
Çeviren: Mehmet Özgül
Tür: Kurgu, Klasik
Arka Kapak
Dostoyevski, 1876'da bir gazete haberinden etkilenerek yazdığı Uysal Kız'da karısı bir süre önce intihar etmiş bir adamın hikâyesini anlatır.
"Aslında yazdığım şey ne bir öykü ne de güncedir. Evli bir adamı gözünüzün önüne getirin: Karısı birkaç saat önce pencereden atlayarak intihar etmiş olup şimdi de masanın üzerinde upuzun yatmaktadır. Adam şaşkınlık içindedir, düşünceleri darmadağınıktır. Evinde bir odadan ötekine dolaşarak olup biteni anlamaya, kafasını toparlamaya çalışır.
Doğaldır ki, öykünün anlatımı başlangıçta çelişkili duraksamalarla, birbirini tutmayan bölümlerle bir süre uzar gider; adamcağız bir yerde kendi kendisiyle konuşurken, başka bir yerde düşündüklerini onu dinleyen birine, bir yargıca anlatır gibidir."

Genel Bakış
Yazar: Zülfü Livaneli
Seslendiren: Yiğit Özşener
Süre: 5 Saat 18 Dakika
Yayınevi: Doğan Kitap
Tür: Kurgu, Gizem
Arka Kapak
Son Ada'nın adsız anlatıcısı, adını kendisinin koyduğu bu yeri "son sığınak, son insani köşe" olarak niteliyor. Anlattığı, neredeyse bir ütopya: "Herkes elinden geldiği kadarını, içinden geldiği kadarını yapıyordu." Ancak bu durum uzun sürmez: Ülkenin darbeci başkanının emekliliğini huzur içinde geçirmek için adaya yerleşmesi, bu cennet adada yaşayanların huzurunu kaçıracaktır.
Başkan, Son Ada'yı her tür "anarşi"den kurtarmaya kararlıdır. Adanın halinden hoşnut toplumunu "çoğunluğun oyları neyi işaret ediyorsa onu yaparak" oluşturduğu "kurul"lar eliyle yönetmeye, adanın ağaçlıklı yolunu "park ve bahçe geleneklerine göre düzenlenmiş" bir hale getirerek başlar. Görünüşte her şey demokratik geleneklere uygundur.
Ütopya tam bir distopyaya dönüşürken, başta martılar, bu gidişe başkaldıranlar da vardır...
"Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir."
-Yaşar Kemal-
Madam Kırmızı Diyor ki;
Storytel uygulamasını daha önce ilk iki kitaplı incelememde anlatmıştım (bkz. Kan ve Gül & Rus Masalları - İki Kitap Storytel İncelemesi). Dostoyevski'nin "Uysal Kız" adlı öyküsü epey dokunaklı bir hikayeyi anlatıyor. Kitabı dinlerken yer yer baş karaktere söylenip durdum. Kaldı ki söylenmeyecek adam da değildi hani. İnsan ilişkilerinde her türlü sorunlar gerçekleşebilir. Her taraf sağlıklı bir zihne ve vücuda sahipse ee hadi ne duruyorsunuz, huzurun anahtarı sağlıklı iletişim: KONUŞUN VE ANLAŞIN! İnsanlar bazen tavırlarıyla karşısındaki insana bir şeyler anlatabileceğini düşünüyor ama bariz yanılıyor. Çünkü tavır, davranışlar fikirlerimizi direkt yansıtabilen somut bir gösterge değildir. Bir insan gergin olduğunda gülebilir, bu onu mutlu bir insan yapmaz veya sinirli olduğunda ağlayabilir, bu da onu sulu göz yapmaz. Kısacası bir derdiniz varsa geç olmadan bunu anlatın. Yoksa kimse sizin derdinizin farkına varamaz ki zorunda da değil. Çünkü herkesin meşgul olduğu bir hayat, içine daldığı bir iç dünyası var. Ne demişler: İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır.
Gelelim sıradaki kitabımıza: Livaneli'den ikinci okuduğum kitap yine bende değişik etkiler yarattı. Konu olarak diyebilirim ki kitapta toplumsal ayrışmanın gerçekten çok güzel bir metaforu oluşmuş. Geçmişten günümüze yaşanan siyasi olaylarla farklı bir formda yüzleşmek oldukça sarsıcıydı. Bazen bazı durumları, fikirleri aydınlatmak adına bir kitap yeter insana. Bazen de göz göre göre bildiğin ve kandırıldığının da farkında olduğun durumlarda bir kitap tokat etkisiyle ayıltır insanı.
Kitaptan Alıntılar:
“Yani önce cehennem gösterilmişti şimdi ise sıra cenneti göstermeye sıra gelmişti.”
“Hayattan öğrendiğim bir şey var. Her yerde kötülük çok kuvvetli ve zor yeniliyor, iyilik daha zayıf kalıyor.”
“Biz insanlar sınırlarımızı bilmeden kendi aklımızı beğeniyoruz. Öğrenmiyoruz, akıllanmıyoruz. Her şeyi anladığımız zaman da genellikle iş işten geçmiş oluyor.”
Konuşmaktan Korkmayın, Kitapsız Kalmayın!
Comments