Ruh Koleksiyoncusu - Bir #kankirmizipolisiye İncelemesi
- Madam Kırmızı
- 27 Ağu 2020
- 2 dakikada okunur


Arka Kapak
Boston’da bir müzenin bodrumunda iki bin yaşında olduğu sanılan bir mumyanın keşfi kamuoyunda büyük ilgi uyandırır. Ancak bilgisayarlı tomografi taraması, mumyanın bacağında iki bin yıl öncesine ait olamayacak bir cisim ortaya çıkarır: Bir kurşun. Dedektif Jane Rizzoli ile adli tıp uzmanı Maura Isles’ın yolları bir kez daha kesişiyor. Arkeoloji Katili’ni yakalayamazlarsa vahşi cinayetler son bulmayacak.
“Ruh Koleksiyoncusu, ani virajlarla ustaca kurgulanmış muhteşem bir gerilim romanı.”
The Globe and Mail
“Günümüz gerilim edebiyatının en yaratıcı yazarından çarpıcı bir dehşet hikâyesi.”
The Providence Journal
“Sağlam kurgusu ve tam ayarındaki bilimsel ayrıntılarıyla Ruh Koleksiyoncusu Gerritsen’in en iyi eserlerinden biri.”
Chicago Sun-Times (Doğan Kitap)
Kitaptan Alıntı:
Frost öne doğru eğildi ve adamın ayaklarının dibine yerleştirilmiş levhayı okudu. "Doktor Cornelius M. Crispin, Kaşif ve Bilim İnsanı, 1830-1912. Dünyanın dört bir yanından getirdiği hazineler Crispin Müzesi Koleksiyonu'nun temellerini oluşturmuştur." Frost doğruldu. "Vay canına! Mesleğinin bu olduğunu bir düşünsene. Kaşif!"
"Bence zengin adam daha uygun bir tanımlama olurdu." Jane.
Madam Kırmızı Diyor ki;
Polisiye türünü sevmemdeki nedenler: Ortada var olan gizem ve yazarın bilgi birikimiyle hikayenin zenginleşmesi gibi unsurlar beni en çok etkileyen yönlerdir. Mesela Jean-Christophe Grangé'in (neden bu yazardan örnek veriyorum çünkü adama bayılıyorum) kitaplarında da cinayetin işleniş yöntemi olsun, ipuçlarını takip ederken okurun karşılaştığı ilginç bilgiler olsun, beni her zaman etkilemiştir. Hatta bir polisiye yazarı olmak için criminal bilgilerden veya genel kültürden daha fazlasına ihtiyaç var diye düşünüyorum. İşte Tess Gerritsen de bu düşüncemi destekleyen yazarlardan biri haline geldi.
Benim için ilk kitabı Ruh Koleksiyoncusu oldu ama son da olmayacak gibi görünüyor. Kitaptaki kurgudan ve işlenişten inanılmaz keyif aldım. Çocukken okuldan sonra kütüphaneye gidip Mısır hakkındaki kitapları (tabi çocuk kitaplarının oldukça hoş tasarımlara sahip olmasının da bir katkısı olabilir) karıştırırdım. Hiçbir zaman arkeolog olma hayali kurmadım ama en azından Mısır tarihi ilgimi çekiyordu. Onları fantastik hikayeler gibi görüyordum. Belki de bu eski çocukluk anılarımı anımsattığı için #kankirmizipolisiye okuma grubunun ağustos ayı için Ruh Koleksiyoncusu'nu seçmişimdir.
Kitapta hiçbir durum beni ne rahatsız etti ne de farklı şekilde olsaydı daha iyi olurdu, dedirtti. Hatta kitabın sonlarına doğru kurgu sanki bir çıkmaza giriyor gibi gösterince "Heh, işte şimdi bir mucize olacak ve kitaptan soğuyacağım." dedim ama yazar benim endişelerimi boşa çıkartıp olayları mantıklı bir sona bağlayabildi. Lütfen, Tess Gerritsen için bir alkış alalım!
Keyifli Okumalar Dilerim!
Commenti