Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi? - Bir Kitap İncelemesi

• Genel Bakış

Yayınevi: Alfa Yayınları

Çevirmen: Nur Yener Yazar: Philip K. Dick

Tür: Bilimkurgu Sayfa Sayısı: 261

• Arka Kapak

Çok uzak olmayan bir gelecekte, radyoaktif toz dünyanın her yerini kaplamış, ormanlar ve hayvanlar yok olmuş. İnsanlar çetin yaşam koşullarının hüküm sürdüğü koloni gezegenlerine göç etmiş, başta savaş makinesi olarak tasarlanan robotlar giderek gelişmiş ve insandan daha zeki, daha güçlü olmuşlar. İnsan ile androidi ayıran tek şey empati yetenekleri (mi?). Tüm bunların ortasında ödül avcımız Rick Deckard var. En çok istediği şeyse elektrikli koyunu yerine gerçek bir hayvan sahibi olmak. Ama bunun için Mars’tan kaçmış sekiz androidi emekliye ayırarak alacağı ödül parasına ihtiyacı var ve bu görev, ona insan ile makine arasındaki farkı sorgulatacak bir varoluş savaşına dönüşüyor. Gelmiş geçmiş en iyi bilimkurgu filmlerinden Blade Runner’ın uyarlandığı (Blade Runner 2049’u da unutmadan), sayısız yazara, sayısız hikayeye esin kaynağı olmuş gerçek bir Philip K. Dick hikayesi. Siz ne kadar insansınız? (Alfa)

• Madam Kırmızı Diyor ki;

Merhaba Okuyucu!

Bildiğiniz üzere instagramda bilimkurgu okuma grubuna (#galaksiokudukçagüzel) katıldığımı daha önceden belirtmiştim. İlk kitabımızı bitirdim (çok çok önceden), incelemenin gecikme sebebi aklıma gelen bir fikir oldu. Artık kitap incelemelerimi kendi tasarımım olan kitap kapaklarıyla yayınlayacağım. Evet, yukarıda gördüğünüz tasarım bana aittir. Ama hiçbir korkunuz olmasın, kitap hakkında ayrıntılı bilgiler vereceğim için benim okuduğum kitabı rahatlıkla bulabilirsiniz.

Gelelim kitabımıza. Her ne kadar filmlerini izlesem de ilk defa bilimkurgu türünde bir kitap okuyacağım için biraz zorlanacağımı düşünmüştüm. Hatta kitap bile ilk 60-70 sayfasında bu korktuğum zorluğu yaşattı. Bunun nedeni olarak yazarın yeni bir evren yaratması sırasında size bir dizi yeni terimler bombardımanına tutmasından kaynaklandığını düşünüyorum. İlerledikçe terimlerin önemini ve anlamlarını kavrıyorsunuz, evrene yavaş yavaş dahil oluyorsunuz. Bu yüzden kitabı okurken yazılanı anlamadığınıza yönelik kaygılanmanıza hiç gerek yok, sonrası su gibi akıyor.

Yazar yarattığı evrende teknolojik gelişimlere karşı duyulan gizli korkularımızı, etik kaygılarımızı çok iyi yansıtmış. Sadece yazarın kurguyu oluşturma stilinden olsa gerek bazı yerlerde canımı sıkmadı değil. Mesela tesadüfi bir şey gerçekleşiyor ve siz de olayın sonunda çok değişik sonuçlarla karşılaşacağınızı düşünüyorsunuz. Ama öyle olmuyor. Olayın sizin düşündüğünüz gibi çok ilginç değil de çok normal bir şey olduğunu anlıyor ve sonucunun da aynı normallikte olduğunu görüyorsunuz. İşte bu tarz beni zırt pırt hayal kırıklıklarına uğrattı.

Değinmek istediğim diğer bir nokta ise yazarın bu yaratılmış büyük evreni 261 sayfaya sığdırmaya çalışmak istemesi. Kurgusal olarak tek kitapta bitmesi gayet doyurucu olmasına rağmen evrene ait bazı terimler bende soru işaretleri bıraktı. Evreni anlayabilmem için ona özgü terimleri de anlayabilmem gerekir. Okuyucunun hayal gücüne bırakmak demek, benim fıtratımda bunlar üzerinde gerçekleşmiyor.

Etik değerlerin çatışması ve kurgu bakımından doyurucu olması bağlamında oldukça iyi olmakla beraber bilimkurguya yeni başlayacak olanlara tavsiye edebilirim.

• Kitaptan Alıntı

Yaşlı Adam "Nereye gidersen git, yanlış yapman gerekecek. Bu hayatın temel şartı, kendi kimliğine aykırı davranmak zorunda kalmak. Bir noktada, her canlının bunu yapması gerekiyor. Nihai karanlıktır bu, yaradılışın bozguna uğramasıdır; hayatla beslenen, evrenin her yanındaki lanettir bu." dedi. (syf. 191-192)

---

• Spoiler Zamanı

Yukarıda bahsedip durdum ya terim de terim diye. İşte neymiş bu terimler diye size ayrıntısını burada anlatayım.

Özel diye hitap edilen bir topluluk var. Halk arasında argo olarak tavuk kafa, karınca kafa diye hitap ediyorlar. Yani ortalama zeka seviyeleri düşük bireylerden söz ediliyor. Hatta bu özellerin çeşitlerinin de olduğu kitapta geçiyor. Toz bulutunun etkilerinden biri diye nedeni de açıklanıyor. Ama bu özel bireylerin bazı özel güçleri de (ölüyü diriltme) mevcut. Bu yüzden ben biraz X-Men mutantlarına benzettim. Ama tek bir kişinin (ve bu karakterin tam olarak her şeyi idrak edemediğini de unutmayalım) sözleriyle yola çıkmak çok da güvenilir gelmiyor. O yüzden "Özeller, kendi gerçekliğimizdeki gibi sadece zihinsel engelli bireyler mi ve onların çeşitliliğinde mi, yoksa özel güçleri olan bireyler olup bu güçlerin çeşitliliğine göre mi ayrılıyorlar?" diye aklımda deli sorular oluştu.

Ayrıca başka bir konu daha var. O taşı kim atıyor arkadaş!? (espri)

Keyifli Okumalar Okuyucu!