top of page

The Platform - Bir Film İncelemesi

  • Yazarın fotoğrafı: Madam Kırmızı
    Madam Kırmızı
  • 26 Nis 2020
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 18 May 2020


  • Genel Bakış

Orijinal İsmi: El Hoyo Süre: 94dk Tür: Bilim Kurgu, Gerilim, Korku Yönetmen: Galder Gaztelu-Urrutia Senarist: David Desola, Pedro Rivero Yapımı: 2019 - İspanya


  • Kısa Bir Özet

Filmin senaryosu distopik bir gelecekte geçmektedir. Bu zamanda insanlar yiyecek kaynaklarını tamamen tüketmişler ve sosyal statü kazanmak için de sadece Platform adı verilen hapishanede hayatta kalma savaşını vermek zorundadırlar. Ama bu hapishane bildiğimiz hapishaneler gibi değildir. Tasarımı dikey olup çok fazla katları bulunmaktadır. Hapishanenin her katında kendi özgür iradeleri ile orada bulunan insanlar vardır. Fakat bu hapishanenin başka bir özelliği daha bulunmaktadır, o da sadece en üst kattan günde bir kere platformun üzerinde yemekler gelmektedir. Ama bu platform her katta sadece birkaç dakika durmaktadır. Bu da elbette en alt katta kalanlar için bir ölüm kalım savaşına dönüşmektedir. Ama kısa bir süre içinde bu acımasız düzen bozulmak üzeredir çünkü en alt katta olan bir kişi herkesin aynı oranda yemek alabilmesi için bu düzene savaş açmak üzeredir. Peki bu savaş acaba ne gibi olaylara neden olacaktır?




  • Madam Kırmızı Diyor ki;

Netflix'e düştüğü anda herkesin konuştuğu bir film haline geldi. Böyle yapımları genelde ortalık durulduğunda izlemeyi tercih ediyorum. Tabi ki spoilerdan korunmak biraz zor oluyor ama açıkçası o sırada hararetle yazılan inceleme ve konuşmalar topluluğuna dahil olmak istemiyorum. Hobim olan bu bloga sakin sakin, hırsa bürünmeden, keyifle yazmak istiyorum. Zaten amacım hiçbir zaman en birinci olmak değildi.

Başka bir olay ise filmi izledikten sonra kimler ne demiş, ne yorum yapmış diye bakmayı da seviyorum. Çünkü genelde çoğunluğun aksine ben öyle düşünmüyor oluyorum.

Artık filmimize gelelim. Yemek yeme, yemeklere dokunma sesleri o kadar ön plana alınmış ki sizi bilmem ama benim cidden midemi bulandırdı. Zaten filmin atmosferi o kadar karanlık ki platformun üzerindeki yemeklerin ne kadar berbat olduklarını pek göremiyoruz. Ama sesler o eksikliği aşırı derecede kapatıyor.

Oyunculuk anlamında Zorion Eguileor (yaşlı amca Trimagasi) kadrodakilerin hepsini yener. Adam hem sempatik hem psikopat hem de iğrenç olabiliyor.

Genel olarak konusu itibariyle bana tokat etkisi yaratmadığı için, benim gözümde ortalama bir filmdi. Evet, sağ olsun düşündürdü. Ama etkisi tokat etkisini alabileceğiniz daha iyi filmler mevcut: Snowpiercer, Parazit, Cube, Old Boy gibi.









  • Spoiler Zamanı

Film savunduğu metaforu anahtar kelime ve objelerle gösteriyor aslında. Mesih, kitap, geçmişi olmayan çocuk... Sıfırıncı kattaki yönetimin tanrı, aşçıların ve çalışanların melek, Goreng ise kitabıyla gelen bir mesih(bu yüzden adama inatla soruyorlar "Neden kitap?"diye) olduğunu düşündüğünüzde her karakterin aslında neyi temsil ettiği, yapbozun parçaları gibi yerleşmeye başlıyor.



Keyifli Seyirler Okuyucu!

Comments


  • Grey Instagram Icon
  • Grey Facebook Icon
  • Grey Pinterest Icon
  • DeviantArt - Gri Çember
imzaaaa.png
bottom of page