Kırmızı Pazartesi - Bir Kitap İncelemesi

Merhaba Okuyucu!

Her gün kitap okuma alışkanlığıma tekrar dönmek için çabaladığım günler nihayet meyvesini vermeye başladı. Ayrıca bu gibi durumlarda okuma grupları/kulüpleri de oldukça yardımcı, güzel şeyler. Yeni arkadaşlar edinmek ve kitap hakkında farklı bakış açıların tartışıldığı ortamlar cidden insanı heyecanlandırıyor. Daha yeni deneyimlemeye başladım, belki de heyecanımın büyük bir çoğunluğu ondandır.

Gelelim Kırmızı Pazartesi kitabına. Yazarın kurgulamış olduğu olay örgüsü kitabın en ilginç tarafı. Spoiler sanmayın ama, kurban haricinde kitaptaki çoğu karakter ve siz aslında cinayetin işleneceğini biliyorsunuz. Hatta kimlerin katil olduğunu da biliyorsunuz, zaten yazar size bunu baştan söylüyor, Yani mesela katil kim oyununu oynamaktan çıkıyor. Kitabı diğer polisiye romanlarından ayıran nokta da bu.

İlerledikçe karakterlerin portreleri çiziliyor, cinayetin gerçekleştiği gün irdeleniyor ve yavaş yavaş halkın neden hiçbir şey yapmadığını ve polisin neden görevini yerine getirmediğine ilişkin düşünceler kafanızı kurcalamaya başlıyor. İşte ben de bu düşünceler ile cebelleşirken Kalabalık Olduğu Zaman Neden Daha Az Yardım Etme Eğiliminde Oluruz? makalesiyle karşılaştım. Kitabı bitirdikten sonra makaleyi de okuyunca varsayımlarım da bir yandan bilimle desteklenmiş oldu. Size işin özünü makaleden bir alıntıyla özetlemek istiyorum.

"Genelde bir suça tanık olan insan sayısı arttıkça mağdura yardım edecek kişinin daha çok olacağını düşünüyoruz ama klasik sosyal psikoloji deneyleri, bu varsayımı boşa çıkarıyor. "

• Genel Bakış

İlk Yayınlanma Tarihi: 1981

Yazar: Gabriel García Márquez

Sayfa sayısı: 122

Ülke: Kolombiya

Türler: Roman, Polisiye

• Kısa Bir Özet

Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez’in 1981’de yayımlanan ve başyapıtları arasında yer alan romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği ancak engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir cinayetin öyküsünü anlatıyor. Usta yazar, çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayeti kendine özgü eşsiz anlatımıyla aktarıyor. Romanın kahramanı Santiago Nasar’ın daha ilk sayfadan töre cinayetine kurban gitmesi ve bu cinayetin hangi dinamiklerin etkisiyle işlendiği geri dönüşlerle adım adım gözler önüne seriliyor.

Kırmızı Pazartesi, bir cinayetin arka planını göstermekten öte, acımasız törelerin kıskacındaki bir halkın ortak davranış biçimlerinin portresini de çiziyor. Böylece alabildiğine sürükleyici bu kısa ve ölümsüz roman, adeta bir toplumun ruh çözümlemesi niteliğini de kazanmış oluyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Keyifli Okumalar Okuyucu!