Fairy Gone - Bir Anime İncelemesi
- Madam Kırmızı
- 15 Ara 2019
- 2 dakikada okunur

Genel Bakış
Bölümler: 12
Süre: 23 dk.
Stüdyo: P.A. Works
Yönetmen: Kenichi Suzuki
Türler: Aksiyon, Fantastik
Kısa Bir Özet
“Evvel zaman içinde, periler savaş araçlarıydı." Bu hikaye perilerin hayvanların içinde yaşadıkları ve onlara hükmederek gizemli yetenekler bahşettikleri bir diyarda geçiyor. Hükmettikleri hayvanların organları çıkarılarak ve bunları insanlara naklederek periler öteki-benlik olarak çağrılabiliyor ve silah olarak kullanılabiliyorlar. Perileri bir silah aracı olarak kullanan böyle kişilere ise “Asker Peri” adı veriliyor. Savaş bitip görevlerini sonlandırdıklarında ise bu askerler amaçlarını kaybediyorlar. Bazıları hükumet için çalışmaya başlıyor, bazıları mafyaya katılıyor ve hatta bazıları da terörist olarak kendi hayatlarına yön vermeye başlıyorlar. Savaştan sonra dokuz yıl geçer. Ana karakter Marlya, perilerin karıştığı suçları araştıran ve bunları bastıran “Dorothea” adlı organizasyonun yeni bir üyesi olur. İstikrarsız politik durumların arasında, suçlular savaştan ve türlü kavgalarından kalma, geçmek bilmeyen yaralarıyla ortaya çıkıp intikam alırmışçasına terörizme başlarlar. Bu, kendi adaletleri için kargaşa dolu savaş sonrası dünyada mücadele veren Asker Perilerin hikayesidir. (TürkAnime.tv)

Madam Kırmızı Diyor ki;
Anime izlenecek listemde öylece dururken konusu itibariyle ilgimi çekmişti. Seriye başlarken ikinci sezonunda olduğunu gördüm. Hoşuma giderse ikinci sezonu da bitiririm, dedim. Ama animedeki birtakım eksiklikler beni seriden biraz soğuttu. O yüzden ikinci seriye hiç de göz atacağımı sanmıyorum.
Fantastik evren ilgi çekici ama karakterlerin hikayeleri oldukça klişe olunca ve derinlikleri de olmayınca sanki hepsi birer figüranmış gibi silik görünüyorlar. Açıkçası ilk defa favori karakterim olmadı, çünkü hiçbirine ısınamadım.
Animenin fantastik dünyasının içi cidden dolu dolu. Hatta bize bunu aktarımları çok yoğun olduğu için ister istemez izleyicinin kafası karışabiliyor. Bu durum başlarda olması normal, ama sona doğru artık evrene bizi alıştırmış olmaları gerekiyor. Yani hep yeni icatlar çıkarıp kafamızı allak bullak etmemeli ki rahat bir şekilde evren anlaşılsın. İnsan anlayamadığı bir yapımı izlerken haliyle sıkılabiliyor.
Ayrıca savaş sahneleri beni en tatmin eden kısımlar oldu. İnsanı bir heyecan kaplıyor.
Son olarak çizer her kimse galiba burunlardan yana bir acısı var. Çünkü karakterler bir karede güzel iken başka bir karede pinokyoya doğru evrilebiliyor.
Spoiler Zamanı
Sözde ana karakter olan kız perisine ameliyatsız sahip oldu ve bu peri diğer türdaşlarının aksine bildiğin kızı isteyerek de koruyor. Ama konu hakkında ne bir açıklama ne bir şaşırma (erkek olan ana karakter hariç) olmadı. Sözüm ona normal bir şeymiş gibi es geçtiler. Ama ben geçemedim işte.
Senaryo ilk olarak klişe bir konu olan kötü tarafı seçmiş çocukluk/silah arkadaşı ile yüzleşmece iken birden feci bir askeri konulu bir seriye dönüşüyor. Nerede bu Veronica, diyorsun.
Kendine İyi Bak Okuyucu!
Comments